Avrupa’da grev ve protesto dalgası: En fazla grev hangi ülkelerde, Türkiye’de durum ne?
İngiltere’de demiryolu çalışanları yaz aylarından bu yana ara ara greve gidiyor
Avrupa’da giderek artan hayat pahalılığı sebebiyle protesto ve grevlerin sayısı hızla yükseliyor. Çalışanlar maaş ve iş koşullarında iyileştirme talebiyle sokaklara dökülüyor. Enerji fiyatlarının artması ve enflasyon hayat pahalılığını tetikledi. Ulaştırma alanında yaşanan grevler ise hayatı felç ediyor.
Peki, Avrupa’da hangi ülkede protesto ve grevler gerçekleşiyor? Son 30 yılda en çok hangi ülkelerde grev yaşandı? Grev, lokavt ve diğer iş anlaşmazlıklarından dolayı Türkiye’de çalışılmayan ortalama gün sayısı kaç?
Avrupa’da protesto ve grevlerin en çok görüldüğü ülkelerin başında Fransa geliyor. Başkent Paris’te geçtiğimiz hafta binlerce kişi yükselen fiyatlar sebebiyle sokağa döküldü. Bölgesel tren trafiğinde kesintiler yaşanırken sendikalar ülke çapında grev çağrısı yapıyor. Ülkedeki 56 nükleer reaktörün 20’si grevlerden etkilendi. Lüks kozmetik üreticisi L’Oreal çalışanları da daha yüksek maaş için seslerini yükseltiyor.
İngiltere’de ise demiryolu çalışanları yaz aylarından bu yana ara ara greve gidiyor. Tren ve metro seferlerinin aksaması ülkede hayatı olumsuz etkiliyor. 300 binden fazla üyesi bulunan ülkenin en büyük hemşire sendikası da greve gitmek için oylama yapıyor. Talepleri maaş artışı. Ülkede öğretmenler de protesto gösterisi düzenlemişti.
Almanya’da ise Lufthansa Havayolları’nın Eurowings firmasında pilotlar üç günlük grev başlattı. Belçika, Macaristan ve daha birçok ülkede çalışanlar artan enerji fiyatları, enflasyon ve hayat pahalılığı sebebiyle maaşlarında iyileştirme talep ediyor. Bu ülkelerde de gösteriler düzenleniyor.
En çok grev Fransa, Danimarka ve Belçika’da
Peki en çok hangi ülkede greve gidiliyor? Bu konuda ülkeler arası sağlıklı karşılaştırma yapmak hiç kolay değil. Çünkü tanım ve sektör farklılıklarının yanı sıra verilerin hazırlanması ve açıklanmasında da ihtilaflar yaşanıyor. Yine de Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ile Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD) çoğu zaman ülkelerin ulusal makamlarından aldığı veriler ışık tutuyor. Hesaplama ise bin işçi başına düşen yıllık ortalama çalışılmayan gün üzerinden gerçekleşiyor.
ILO ve OECD’nin 2008-2018 yılları arasını kapsayan ortalama veriye göre bu dönemde Avrupa’da en fazla “çalışılmayan gün” Fransa’da yaşandı. Bu ülkede bin işçi başına yıllık ortalama 112 gün iş kaybı yaşandı. Sebep ise grev, lokavt, protesto ve diğer iş anlaşmazlıkları. İkinci sırada 105 gün ile Danimarka bulunuyor. Ardından 98 gün ile Belçika ve 76 gün ile İspanya geliyor.
Türkiye orta sıralarda
Bu dönemde Türkiye’de bin işçi başına düşen yıllık ortalama çalışılmayan iş günü sayısı 10. Bu sayı İsviçre ve Avusturya’da sadece 1 gün. Veri eksikliğinden dolayı Türkiye ortalaması 2008-2015 dönemini içeriyor.
ILO ve OECD verisine göre İngiltere’de çalışılmayan gün sayısı 20 oldu. Bu sayı Norveç’te 50; İtalya’da ise 40 oldu. Almanya’da çalışılmayan gün sayısı ise 7 gün oldu.
Öte yandan grafikte gösterildiği üzere Fransa, Belçika, Türkiye, Almanya ve Letonya verileri tüm sektörleri değil; sadece özel sektör veya belirli iş alanlarını kapsıyor.
Eskiden çok daha fazla grev oluyorduÖte yandan ILO ve OECD verileri 20-30 sene önce çok daha fazla grev olduğunu gösteriyor. Avrupa ülkelerinin neredeyse tamamında son 15 senede grev, lokavt veya diğer iş anlaşmazlıkları sebebiyle bin işçi başına düşen yıllık ortalama çalışılmayan iş günü sayısı belirgin şekilde azaldı. Türkiye’de bu sayı 1985’te 32 gün iken 1990’da 644; 1995’te ise 585 oldu. 2000 yılında 38’e gerileyen sayı 2015’te 7’ye kadar geriledi.
Benzer şekilde Fransa’da 1985’te 727 olan çalışılmayan gün sayısı 2000’de 581 iken 2014’te 81’e kadar düştü. İngiltere’de de 1985’te 304 gün iken sonraki yıllarda keskin bir düşüş görüldü.
Almanya ise istisna. Oldukça sınırlı olan çalışılmayan gün sayısı 2015’te 31’e yükseldi.