Gündem

Grev patrona postalandı

Alman Posta İdaresi çalışanları, yüzde 15’lik ücret artışı talebiyle 2 günlük greve çıktı. -2 derece soğukta çadırdaki nöbetini sürdüren Oruç, “Uyguladıkları politika hem ekonominin gereklerine uygun değil hem de işçi haklarına. Mücadelemizi kararlı bir biçimde süreceğiz” dedi.
Almanya’da örgütlü postane çalışanları toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin tıkanması üzerine uyarı grevine gidip iş bıraktı. Alman Postası (Deutsche Post AG–DP AG) ve bünyesindeki kargo şirketi DHL’de çalışan toplam 160 bin emekçiyi temsil etmek üzere işverenle pazarlığa oturan sendika Ver.di’nin (Birleşmiş Hizmetliler Sendikası) çağrısıyla gerçekleştirilen iki günlük uyarı grevi bugün sabah saatlerinde sona erecek. Aralarında çok sayıda göçmenlerin de yer aldığı sendika üyesi posta çalışanlarının büyük oranda katıldığı uyarı grevlerinin hedefi, sendikanın yüzde 15 oranındaki zam talebini reddeden işvereni pazarlığa zorlamak.
Sanayi işçilerinin sendikası IG-Metall’den sonra 1,9 milyon üyesiyle Almanya’nın ikinci büyük sendikası olan Ver.di, şubat başındaki üçüncü tur toplu sözleşme görüşmelerinden de sonuç çıkmazsa yeniden grevlere gitmeye kararlı. Frankfurt’taki “Deutsche Post“ işyerlerindeki işçi temsilcilerinden Bülent Oruç, “İşveren şimdiye kadarki olumsuz tavrını sürdürürse ve 8-9 Şubat tarihlerinde gerçekleştirilecek görüşmelerden de sonuç çıkmazsa önümüzdeki seçenek grev olacak. Bunun için sendika yönetiminin tüm üyeleri kapsayan bir oylama yapması gerekiyor. Çoğunluk ‘evet‘ derse, taleplerimizi kabul ettirmek için greve gideceğiz” dedi.
ZORUNLU VE HAKLI
Ver.di sendikasının merkezinden yapılan açıklamada uyarı grevi kararının bu hafta içinde gerçekleştirilen ve iki gün süren ikinci tur görüşmelerinde bir ilerleme kaydedilmemesi üzerine alındığı belirtilerek, ücret artışı taleplerinin “zorunlu” ve “haklı” olduğu, ancak işveren tarafının yaşanan enflasyon ve ekonomik kriz ortamındaki reel ücret kayıplarının karşılamayı reddetmesi protesto edildi.
Sendikadan yapılan açıklamada şöyle denildi:
“Yoğun taleplerimize rağmen DP AG ikinci tur görüşmelerinde de pazarlık masasına bir öneri sunmadı. Uyarı grevi olmadan bu konuda bir ilerleme olmayacak. Bu nedenle hep birlikte, işveren tarafına Ver.di üyelerinin taleplerinde kararlı olduğunu göstererek, karşı taraf üzerindeki baskıyı artırmamız gerekiyor. Hak, hukuk bizden yana. İşi bırakma hukuka uygundur ve zorunludur. Tüm çalışanları uyarı grevine katılmaya çağırıyoruz. Ver.di’nin bu çağrısına uyan herkes güçlü sendikasının koruması altındadır. Taleplerimiz ‘gerekli, haklı ve gerçekleştirilebilirdir. Greve katılarak toplu sözleşmelere katılan komisyonumuzun elini güçlendiriniz!”
Almanya’nın dört bir yerindeki posta işyerlerinde gerçekleştirilen uyarı grevine daha önceki benzer eylemlerdekinden daha güçlü ve geniş katılımın olduğu belirtiliyor.
BAK POSTACI DİRENİYOR!
DP AG’nin Almanya’daki en büyük işyerlerinden Frankfurt Uluslararası Havalimanı’nın yanındaki posta merkezinin önündeki grev çadırında – 2 derece soğukta ikinci geceyi geçirmeye hazırlanan grevcilerden İşyeri İşçi Temsilcisi Bülent Oruç’la görüştük. Sendika üyesi olmayan çok sayıda iş arkadaşlarının da kendilerini desteklediklerini belirten Oruç, “Eylemimize katılım gayet yüksek. Kararlılığımızı göstermemiz gerekiyor. Buna bizi işveren zorladı. Toplu sözleşme masasına ‘üzerinde konuşulabilecek tek bir öneri’ bile getirmediler” diye konuştu.
Taleplerinde haklı olduklarını üst düzey yöneticilerin de zaman zaman dile getirdiğine işaret eden Oruç, ücretlerde yüzde 15 oranındaki zam talebinin gerekçelerini şöyle anlattı:
“DP AG, pandemi döneminde sadece Almanya’da değil, tüm dünyada en iyi kazanan çokuluslu şirketler arasında yer alıyor. Geçen yıl toplam 8,1 milyar euro ciro yaparak bu alandaki beklentilerinin çok çok üstünde kâr ettiler. 2022 için ciro beklentileri 3 milyar euroydu ve bunun üstüne 5 milyar euro daha kazandılar. Ama bu kazançta herhangi bir ücret artışı görmeyen biz çalışanların çok büyük bir payı var. Biz talep etmeden onların buna uygun bir ücret artırıma gitmesi gerekiyordu. Pandemi döneminde en tehlikeli işkollarından biri de bizimkiydi. Çoğunluk evlerinde oturup, ‘home office’ yaparken bizler buraya bizzat gelip çalışmak zorundaydık. Gün boyunca maske takarak çalıştık. Daha önemlisi zorunlu mesafe önlemlerinin alınması mümkün değildi, omuz omuza çalışmak zorunda kaldık. Zaten ücretler düşüktü, son olarak savaşın daha da derinleştirdiği ekonomik kriz nedeniyle biz çalışanların satın alma gücü daha da geriledi. Bilindiği gibi Almanya şu anda 2’nci Dünya Savaşı’ndan bu yana en ağır enflasyonu yaşıyor. Kazancımızın çok büyük bir bölümünü büyük fiyatlarda büyük artış yaşanan gıda ve enerjiye ayırmak
zorundayız. Önümüzdeki 12 ay için yüzde 15 ücret artışı talebimiz, sendika merkezinden yapılan açıklamada belirtildiği gibi gerekli, haklı ve gerçekleştirilebilir bir taleptir.“
GÜÇLÜ VE KARARLIYIZ
Oruç, daha önceki uyarı grevlerine katılımın düşük olmasının ve işverenin kadrolu işçi alımı yerine kısa süreli sözleşmelerle işçi alımına gitmesinin sendikanın işyerlerindeki etkisini zayıflatmış olabileceğine dair yorumların da artık geçerli olmadığını belirtti. Oruç, sözlerine şöyle devam etti: “Almanya’da büyük bir işçi açığı var. Hem Postane, hem de birçok büyük firma çalıştıracak işçi bulmakta zorlanıyor. Evet, uyarı grevlerinde işveren burada oldukça agresif davranmış ve grevi etkisiz hale getirmek için dışarıdan şirketler aracılığıyla çok sayıda geçici işçi alma yoluna gitmişti. Ancak şimdi bu olanakları kısıtlı. Ücretler çok düşük ve işe alınan insanlar haftalık 20-25 saatlik mesailerde çalıştırılıyor. Dolayısıyla kendilerini ve ailelerini geçindirecek düzeyde bir ücret kazanmaları mümkün değil. DP AG’nin personel politikasını değiştirmesi gerekiyor. Uyguladıkları politika hem ekonominin gereklerine uygun değil hem de işçi haklarına. Mücadelemizi daha da kararlı bir biçimde süreceğiz.“
İLK RAUNDU KAZANDIK YİNE GELECEĞİZ
Avrupa’daki grev dalgası büyüyerek devam ediyor. Almanya, İngiltere, Fransa tarihi grevlere sahne oluyor. Fransa’da önceki gün hükümetin emeklilik yaşını 64’e çıkarmayı amaçlayan yasa tasarısına karşı 2 milyon işçi sokaktaydı. Başkent Paris’te 400 bin isçi ve emekçi yürüdü. 7 saati aşkın protestolar Nation Meydanı’nda son bulduğunda işçiler “İlk raundu kazandık, yine geleceğiz” sözleriyle tekrar buluşmak için anlaştı. Sendikalar ortak basın toplantısında 31 Ocak’ta tekrar sokağa inme çağrısı yaptı.
NOT: Dünyanın en büyük kargo şirketlerinden DHL’yi de bünyesine aldıktan sonra “Deutsche Post DHL Group“ adını alan şirketin tüm dünyadaki çalışanlarının sayısı 2021 itibarıyla 592 bini, cirosu da 82 milyar euroyu aşıyor. Alman posta idaresinin 1989-1995 yıllarında özelleştirilmesiyle dünya borsalarına da açılan şirketin merkezi, Federal Almanya’nın eski başkenti Bonn’da.

Bir yanıt yazın