İklim değişikliği Grönland’da kültürel değişimlere yol açıyor
Grönland açıklarındaki soğuk denizde, devasa buz kütlelerinin arasında yakaladığı balıkları teker teker teknesine çeken Kaleeraq Mathaeussen, “Artık mevsimler eskisi gibi değil. Daha rüzgarlı ve daha öngörülemez hale geldiler” diyor.
Kuzey Kutup Dairesi’nin 250 kilometre kuzeyinde yer alan kıyı kenti Ululissat, Danimarka’ya bağlı özerk ülke Grönland’ın batısındaki önemli limanlardan. Bu denizde 14 yaşından beri balık tutan Kalleraq, diğer akranları gibi yıllar içinde iklimin nasıl değiştiğinin birinci elden tanığı.
Eskiden kışın köpeklerin çektiği kızaklarla balık tutmaya gittiklerini fakat artık denizin eskisi gibi donmadığını söylüyor:
2001’den sonra kışın Disko Körfezi’nin eskisi gibi buz tutmadığını fark ettim. Buz tabakasının zayıfladığını görmek ve iklimde böylesine büyük bir değişime tanık olmak beni çok endişelendirdi. Artık kışları buz tabakası köpekli kızaklarla seyahat edilemeyecek kadar dengesiz ve tehlikeli.
Grönland’ın kuzeyindeki insanlar, yüzyıllardır dünyanın en çetin iklimlerinden birinde yaşıyor. Fakat bu bölgede sıcaklıklar, dünyanın geri kalan bölgelerinden daha hızlı artıyor. Bu da bölgedeki hayatı derinden etkiliyor.
Ilulissat’ın eteklerindeki renkli apartmanlar, bölgenin kızak köpeklerinin yaşadığı bir alana bakıyor. Burada onlarca köpek var. Kaleeraq’ın da 30’dan fazla köpeği var. Eskiden bu köpekleri turizm amaçlı da kullandığını fakat artık sadece ergenlik çağındaki oğlu için tuttuğunu anlatıyor:
Eski yaşam tarzımı özlüyorum. Ama artık böyle yaşamamız gerekiyor.
KIZAK KÖPEĞİ SAYILARI AZALDI
Köpek kızakları Grönland’ın kuzeyi ve doğusunda önemli bir gelenek. Fakat avcıların ve balıkçıların bunları kullanamaz hale gelmesi nedeniyle buradaki kızak köpeği sayısı da azaldı.
Ilulissat’taki köpek sayısının 20 yıl önce 5 bin civarında olduğu tahmin ediliyor. Eşiyle birlikte kızak köpeği turizmi şirketi işleten Flemming Lauritzen, bugün bu sayının 1.800’e düştüğünü söylüyor.
Eşi Ane Sofie çocukluğunda kızak köpeklerinin her yerde olduğunu anlatıyor ve “Köpeklerimizin kültürümüzden yok oluşunu izlemekten hoşnut değilim” diyor.
Sayılardaki azalışın bir kısmı hastalıklar ve kar arabalarının yayılışından kaynaklanıyor.
Bölgede mevsimlerin uzunluğu değişim içinde. Sadece denizdeki buz tabakaları değil, dağ buzulları da azalıyor. Bir haritadan Joakobshjavn buzulunu gösteren Flemming, “Orada hiç buz kalmadı” diyor.
Bu, Grönland’ın buzul örtüsünün denizle birleştiği az sayıda yerden biriydi.
Buzuldan her yıl ayrılan 35 bin metreküplük buzdağları, Disko Körfezi’ni Kuzey Yarımküre’de en fazla buzdağının görüldüğü yer haline getirdi. Bölgede gezi teknesi kaptanlığı yapan George Jonathansen, bu beyaz devlerin arasında ustalıkla ilerliyor.
Onun gibi genç insanlar bile çocuklarından bu yana büyük bir değişim görmüş. “Çocukken hava çok daha tahmin edilebilirdi. Şimdiyse önümüzdeki kışın nasıl geçeceğini tahmin etmemiz imkansız hale geldi” diyor ve ekliyor:
Bu yıl ise öncekilerden de farklıydı. Yaz soğuk geçti, Grönland’ın pek çok yerinde yağmur rekorları kırıldı.
Avannaata bölgesinin belediye başkanı Palle Jerimiassen de iklim değişikliğini “her gün hissettiklerini” söylüyor. Daha kuzeyde, Thule yakınlarındaki avcıların en çok etkilenenler arasında olduğunu anlatıyor:
Eskiden çok uzun av turlarına çıkarlardı. Artık bunu yapamıyorlar. Bu yüzden yaşam tarzlarını değiştirmeleri gerekti. Bazı olumsuz şeyler var. Ama bazı olumlu şeyler de var.
Arktik bölgesinde hayat bazı açılardan kolaylaşıyor. Daha ılıman kışlar yeni fırsatlar yaratıyor ve Ilulissat hızla büyüyor. Eriyen buzullardan gelen sular denizdeki besini artırıyor ve böylece yıl boyu balıkçılık yapılabiliyor.
Yakaladıkları balığın da fiyatı yükseliyor. Bütün bunlar Kaleeraq gibi balıkçıların gelirini artırıyor.
“BALIKÇILARIMIZIN CİROSU ARTIYOR”
Bölgedeki balıkçılık şirketlerinin birinin yöneticisi olan Erik Sivertsen “Köpek kızaklarıyla balıkçılık azaldı ama teknelerle balıkçılık arttı” diyor ve ekliyor:
İklim değişikliği balıkçılarımızın cirosunu artırıyor. Fakat yine de yaşananlar çok endişe verici. Dağ buzulları o kadar geriledi ki, artık oradan kopup denize ulaşan buzulların boyutu eskisi kadar büyük değil. Size büyük gelebilirler ama biz çocukken çok daha büyüklerini görüyorduk.
İklim değişikliğinin ülkenin kuzeyinde yeni denizcilik rotaları açması bekleniyor. Buzulların erimesiyle birlikte maden çıkarmanın kolaylaşacağını uman madencilik şirketlerinin de bölgeye ilgisi artıyor.
Eriyen buzullar, Grönland kıyılarına büyük miktarda kum getiriyor ve güncel bir ankete göre burada yaşayanların dörtte üçü bu kumların toplanarak ihraç edilmesini destekliyor.
Kopenhag ve Grönland üniversitelerinin pandemiden önce yaptığı bir araştırmaya göre burada yaşayanların yüzde 90’ı iklim değişikliğinin gerçekleşmekte olduğunu düşünüyor. Bunların dörtte üçü etkilerini birebir hissettiklerini söylerken çoğunluğu bunun kendileri için önemli bir konu olduğunu belirtiyor.
Bilim insanları da küresel ısınmanın Grönland’daki buz tabakasını nasıl etkileyebileceği konusunda ciddi uyarılarda bulunuyor. Burada eriyen buzullar, dünya çapındaki deniz seviyesini her yıl 1,5 milimetre artırıyor.
Bilim insanları, hükümetlerin küresel ısınmaya karşı verdiği sözleri tutması durumunda bile 27 santimetrelik bir artışın kaçınılmaz olduğunu söylüyor. Adadaki tüm buzların erimesi durumunda ise dünyanın deniz seviyesi 7 metreden fazla yükselecek.
“BİZİ ÇOK ANİ DEĞİŞİMLER BEKLİYOR”
Norveç’teki Arktik Üniversitesi’nden dağ buzulu uzmanı Alun Hubbard, “1990’larda bir denge vardı. Fakat şimdi eriyen buzulların yerine yenisi gelmiyor” diyor ve ekliyor:
Son 10 yılda burada gördüklerimden sonra anladım ki, bizi çok ama çok ani değişimler bekliyor.
Adanın başkenti Nuuk’ta bir kahvecide çalışan, iklim değişikliği konusunda kampanyalar yapan öğrenci Iluuna Soerensen, “Grönland’da yaşadığınızda iklim değişikliğini çok net bir şekilde görüyorsunuz” diyor.
Grönland’da hayatta kalmak için gereken bilgi ve yeteneklerin nesilden nesle aktarıldığını anlatan Soerensen, “İklim değişikliği nedeniyle bu bilgilerin geçerliliğini yitirmesi endişe verici. İnsanlar sadece geleceklerinin değişmesinden değil, günümüzde yaşanan değişimden de son derece endişeli” diye ekliyor.