Gündem

İsrail’in Gazze’nin kuzeyindeki saldırılarında binlerce kişi Jabalia kampında mahsur kaldı

Sağlık görevlileri, İsrail askeri saldırılarının Cuma günü Gazze Şeridi genelinde en az 61 Filistinlinin ölümüne yol açtığını belirtti.

Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü (MSF) Cuma günü yaptığı açıklamada, İsrail’in Hamas’ın yeniden toparlanmasını engellemek amacıyla başlattığını söylediği saldırıdan bir hafta sonra, İsrail güçlerinin bölgeye saldırması nedeniyle binlerce kişinin Gazze’deki Jabalia kampında mahsur kaldığını belirtti.

Reuters’a konuşan sağlık görevlileri, Cuma günü geç saatlerde İsrail’in Jabalia’da düzenlediği ve yakındaki dört evin de hasar gördüğü saldırılarda en az 20 Filistinlinin öldüğünü ve onlarca kişinin de yaralandığını aktardı. Ölü sayısının artmasının muhtemel olduğunu da eklediler.

Sağlık görevlileri, İsrail askeri saldırılarının Cuma günü Gazze Şeridi genelinde en az 61 Filistinlinin ölümüne yol açtığını belirtti.

20 kişi de dahil olmak üzere ölümlerin neredeyse yarısı Gazze’nin tarihi mülteci kamplarının en büyüğü olan kuzey bölgesi Jabalia’da meydana geldi.

İsrail ordusu Jabalia’da onlarca militanı öldürdüğünü iddia etse de ölenlerin kaçının savaşçı değil sivil olduğu belirsizliğini koruyor.

Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü (MSF) proje koordinatörü Sarah Vuylsteke sosyal medya platformu X’te yaptığı açıklamada, “Kimsenin içeri girmesine veya dışarı çıkmasına izin verilmiyor; deneyen herkes vuruluyor” dedi.

Vuylsteke, beş MSF çalışanının da Jabalia’da mahsur kaldığını söyledi.

Filistin resmi haber ajansı Wafa’nın tıbbi kaynaklara dayandırdığı habere göre, Jabalia’da şafaktan bu yana ölenlerin en az 15’i, İsrail’in aralarında yerinden edilmiş kişilerin barındığı bir okulun da bulunduğu çeşitli bölgeleri hedef alan saldırıları nedeniyle hayatını kaybetti.

Gazze Sivil Savunması, İsrail’in aynı okula insansız hava araçlarıyla açtığı ateş sonucu onlarca kişinin yaralandığını açıkladı.

Daha önce Gazze’deki militanların bu tür sığınakları siper olarak kullandığını öne süren İsrail ordusundan konuyla ilgili bir açıklama gelmedi. Hamas ise İsrail’in bu iddiasını yalanlamıştı.

Filistinli sağlık yetkilileri son haftadaki operasyonda şu ana kadar en az 130 kişinin öldüğünü bildirirken, İsrail ordusu bölge sakinlerine, Birleşmiş Milletler’in (BM) 400.000’den fazla kişinin mahsur kaldığını tahmin ettiği bölgeler için tahliye emri verdi.

BM yetkilileri, Gazze’nin kuzeyinde devam eden İsrail saldırısı ve tahliye emirlerinin, önümüzdeki hafta başlayacak olan çocuk felci aşılama kampanyasının ikinci aşamasını sekteye uğratabileceği endişesini dile getirdi.

Sağlık yetkilileri Gazze’deki düzinelerce tesisin İsrail ordusunun tahliye emri altında olduğunu ve bu durumun çatışmaların ortasında insani yardım çabalarını zorlaştırdığını bildirdi.

Ağustos ayında bir bebeğin tip 2 çocuk felci virüsü nedeniyle kısmen felç olmasının ardından yardım grupları geçen ay ilk aşı turunu gerçekleştirmiş ve bölgede 25 yıl sonra böyle bir vaka görülmüştü.

İsrail ile Gazze Şeridi’ni yöneten Hamas arasındaki çatışmalar, 7 Ekim tarihinde tekrar alevlendi.

İsrail sınırını aşıp baskın yapan Hamas militanları, 7 Ekim’de düzenledikleri saldırıda çoğu sivil olmak üzere yaklaşık 1.200 kişiyi öldürdü ve 250 kadar kişiyi de rehin aldı. Bu rehinelerin yaklaşık yarısı, Kasım ayında bir hafta süren ateşkes sırasında İsrail tarafından tutulan Filistinli mahkumlarla takas edilerek serbest bırakıldı.

İsrail, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun (BMGK) derhal ateşkes ilan edilmesini öngören kararına rağmen Hamas’ın 7 Ekim’deki saldırısından bu yana Gazze’ye yönelik saldırılarını ve sivil katliamlarını sürdürürken, uluslararası kınamalarla karşı karşıya kaldı.

Gazze’deki sağlık yetkililerine göre, 7 Ekim’den beri İsrail’in Gazze’de düzenlediği saldırılarda çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 41.000’den Filistinli öldürüldü ve 90.000’den fazla kişi yaralandı.

Harabeye dönüşen Gazze’nin pek çok bölgesinde gıdaya, temiz suya ve ilaca ulaşmak hala çok zor.

Güney Afrika’nın açtığı bir dava kapsamında İsrail, Uluslararası Adalet Divanı’nda (International Court of Justice – ICJ) soykırımla suçlanıyor.

Güney Afrika’nın İsrail’e karşı açtığı davaya müdahillik beyanını sunan ülkeler arasında, Türkiye ile birlikte Kolombiya, Libya, Meksika, Filistin ve İspanya yer alıyor.

Mahkeme, Başbakan Netanyahu yönetiminin, 6 Mayıs tarihinde işgal edilmeden önce bir milyondan fazla Filistinlinin sığındığı güneydeki Refah kentindeki faaliyetlerini derhal durdurmasına hükmetmişti.

 

Bir yanıt yazın