Kongo Demokratik Cumhuriyeti neden mpox salgınını kontrol altına almakta zorlanıyor?
Maymun çiçeği salgınından en çok etkilenen Orta Afrika ülkesi, hastalığı kontrol altına almak için mücadele ediyor.
Orta Afrika ülkesi olan Kongo Demokratik Cumhuriyeti (DRC) maymun çiçeği (mpox) salgınını kontrol altına almak için mücadele ediyor.
Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ-WHO) en son verilerine göre, Afrika’daki yaklaşık 25.000 şüpheli mpox vakasının 21.000’den fazlası Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde bulunuyor. Buradaki salgınlar da doğrulanmış mpox vakalarının yaklaşık yüzde 90’ını oluşturuyor.
Bu durum, özellikle virüsün yeni bir türünün yayılması nedeniyle, DSÖ’nün geçen ay küresel acil durum ilan etmesine yol açtı.
Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde durum nedir?
Mpox, Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde onlarca yıldır endemik ve ilk insan vakası 1970 yılında rapor edildi. DSÖ’ye göre, o zamandan beri çoğunlukla küçük çaplı salgınlar kaydedildi.
Eskiden maymun çiçeği olarak bilinen bu virüs, çiçek hastalığı ile aynı virüs ailesindendir ancak ateş gibi daha hafif semptomlara neden olur. İnsanlarda döküntü ve deri lezyonları da görülebilir.
Enfekte hayvanlarla doğrudan temas veya enfekte bir kişiyle yakın temas yoluyla yayılabilir.
Mpox, Eylül 2023’te doğudaki Güney Kivu eyaletine yayıldı ve bilim insanları daha bulaşıcı olabilecek yeni bir tür tespit etti. Ayrıca Kuzey Kivu’ya da yayıldığı belirtildi.
Ülkenin doğusunda 120’den fazla silahlı grup, madenlerin kontrolü için yıllardır birbirleriyle ve Kongo ordusuyla savaşıyor. Bu durum şiddetten kaçan milyonlarca insanı mülteci kamplarına ya da yakınlardaki kasabalara sığınmak zorunda bıraktı.
Doğuda yerinden edilmiş altı milyondan fazla insan varken, yetkililer ve yardım kuruluşları bir yandan kolera gibi diğer hastalıklarla mücadele ederken bir yandan da gıda ve sağlık hizmeti sağlamakta zorlanıyordu. Pek çok insanın sabuna, temiz suya ya da diğer temel ihtiyaçlara erişimi yok.
Doğu bölgelerdeki bazı topluluklara sağlık klinikleri de ulaşamıyor. Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Federasyonu’ndan Mercy Muthee Lake, yolların güvenilmez olduğunu ve saatler süren riskli tekne yolculuklarının bazen tek ulaşım aracı olduğunu belirtti.
Lake ayrıca ülkenin doğusundaki sağlık çalışanlarının, ateşi tedavi etmek ve ağrıyı hafifletmek için kullanılan ilaçların tükenmesi nedeniyle daha fazla yardım talep ettiklerini söyledi.
Peki ya aşılar?
Sınır Tanımayan Doktorlar’ın (MSF) Kongo temsilcisi Emmanuel Lampaert, aşılara çok ihtiyaç duyulduğunu ancak bunların sadece “ek bir araç” olduğunu söyledi.
Lampaert’e göre asıl önemli olan vakaların tespit edilmesi, hastaların izole edilmesi ve tabana yönelik sağlık ve eğitim kampanyalarının yürütülmesi.
Afrika’nın hala aşı üretme kapasitesi yok ve aşı da sadece yetişkinler için onaylanmış durumda.
Avrupa Birliği (AB) ve Amerika Birleşik Devletleri’nden (ABD) yaklaşık 250.000 doz Kongo’ya ulaştı ve yetkililer yaklaşık üç milyon doza ihtiyaç duyduklarını söylüyor.
Yavaş müdahale eleştiriliyor
Eleştirmenler ayrıca mpox müdahalesinin Ebola ve COVID-19’u ele almak için sağlanan fonlara kıyasla yavaş olduğunu söylüyor.
Sağlık uzmanları bu keskin zıtlığın hem fon hem de uluslararası ilgi eksikliğinden kaynaklandığını söylüyor.
Kongo’daki Kindu Üniversitesi’nin tıp bölümünde bulaşıcı hastalıklar üzerine çalışan Ali Bulabula, “Ebola dünyadaki en tehlikeli virüs ve COVID dünya ekonomisini yok etti,” dedi.
Bulabula, “Her ne kadar mpox uluslararası bir halk sağlığı acil durumu olsa da, hala tropikal bir hastalık olarak görüldüğü ve Afrika’da lokalize olduğu ve Batı ekonomileri üzerinde büyük bir etkisi olmadığı için virüse yönelik derinlemesine araştırma ve ilgi eksikliği var,” diyerek ekledi.