Rutte NATO’nun yeni şefi olarak göreve başladı: Ukrayna ‘listenin en başında’

Mark Rutte, 1 Ekim Salı günü düzenlenen bir törenle NATO askeri ittifakının başına geçerken, Ukrayna’ya desteğe öncelik vereceği sözünü verdi.

Hollanda’nın eski Başbakanı, genel sekreterlik görevini Norveçli Jens Stoltenberg’den devralırken, NATO’nun kabiliyet açıklarını kapatması gerektiğini de vurguladı.

Rutte, ittifakın Kuzey Atlantik Konseyi üyelerine, “Burada olmak büyük bir onur,” dedi. “Beni bu sorumluluğa layık gördüğünüz için tüm uluslara teşekkür ediyorum,” dedi.

Savunma paktı liderlerinin ülkenin üyelik yolunun “geri döndürülemez” olduğunu belirtmesinin ardından Rutte, ittifakın “Ukrayna’ya desteğini arttırması ve onu NATO’ya daha da yakınlaştırması” gerektiğini sözlerine ekledi.

Rutte salı günü erken saatlerde gazetecilere verdiği demeçte, “Güçlü bir transatlantik bağ ittifakımızın temelidir ve sizi temin ederim ki bu bağın kaya gibi sağlam kalmasını sağlamak için elimden geleni yapacağım,” ifadeleri ile kasım ayında yapılacak Amerika Birleşik Devletleri (ABD) seçimlerini kim kazanırsa kazansın onunla birlikte çalışmayı taahhüt etti.

“NATO artık daha büyük, daha güçlü ve her zamankinden daha birlik içinde,” diyen Rutte, selefine “Genel Sekreter olarak sizi takip etmek, sizin yerinizi doldurmak benim için büyük bir onur,” dedi.

Öncelikleri sorulduğunda ise Rutte gazetecilere şunları söyledi: “Ukrayna listenin en başında yer alıyor. Ama aynı zamanda ortak savunmamız ve caydırıcılığımız açısından daha fazlasını yapmamız gerekiyor.”

Rutte ayrıca, NATO’nun “eşsiz ve önemli ortağı” Avrupa Birliği’ne (AB) ve dünyanın dört bir yanındaki ülkelere yatırım yapmak istediğini ifade etti.

AB’nin askeri rolünü güçlendirme çabası Stoltenberg’in mükerrerlik uyarılarına neden oldu ve bazı analistlerin Rutte’nin onarmak için iyi bir konumda olduğuna inandıkları bir ilişkiye yol açtı.

Ayrıca, daha önce ittifak konusundaki tereddütleri ve Ukrayna’ya verdiği destek göz önüne alındığında, eski Başkan ve Cumhuriyetçilerin önümüzdeki seçimler için başkan adayı Donald Trump’ın ikinci bir zafer kazanmasının potansiyel varoluşsal sonuçları konusunda da endişeler mevcut.

Stoltenberg ise NATO’dan “karışık duygularla” ayrıldığını ifade ederek, 23 müttefikin askeri harcama hedeflerini tutturduğu ve Rusya’nın saldırganlığının ardından dört yeni ülkenin katıldığı savunma yatırımlarındaki artışa atıfta bulundu.

Stoltenberg gazetecilere yaptığı açıklamada, “Dostum Mark, sizi ağırlamaktan memnuniyet duyuyorum,” dedi ve ekledi: “NATO’ya hoş geldiniz.”