Gündem

Sosyal politikalar hayat kurtarıyor

Deprem bölgesi Şili’deki afetlerde ölüm sayısı neredeyse yok. Şili’nin kaçak yapılaşma ve imar affına karşı katı kuralları olduğunu dile getiren Dr. Sandoval, sosyal politikalarla bunun önüne geçileceğini söylüyor.
Maraş merkezli depremlerin ardından alınmayan önlemler, kaçak yapılaşma ve altyapı yetersizliği nedeniyle hem Türkiye hem de Suriye’de on binlerce kişi yaşamını yitirdi. Bir başka deprem ülkesi olan Şili ise afete yönelik hazırlığın en doğru yapıldığı yerlerin başında geliyor. Bölgede sık sık büyük depremler yaşansa da ölen sayısı çok az. Worlddata’nın paylaştığı verilere göre Başkent Santiago’da 2012’de gerçekleşen 7.2 şiddetindeki depremde bir kişi öldü. 2015’teki 8.3 şiddetindeki depremde ölen kişi sayısı 7 iken, 2016’daki 7.6 şiddetindeki depremde kimse ölmedi.
Şili’nin kaçak yapılaşma gibi depremde zararı artıracak uygulamalara yönelik çok katı kuralları olduğunun altını çizen Berlin Freie Üniversitesi Afet Araştırma Bölümü’nden Dr. Vicente Sandoval, tahribatı en aza indirmek için izlenmesi gereken adımları anlattı.
‘ÖNLEM KÜLTÜRÜ’ ŞART
1960 yılından bu yana Şili’nin bir deprem ülkesi olarak önemli çalışmalar gerçekleştirdiğini dile getiren Vicente Sandoval, “Şili, olası büyük depremlere yönelik hazırlık ve bu depremlerin etkisinin nasıl azaltılacağına dair yoğun çalışmalar gerçekleştiriliyor. Her bölgede zemin ve arazi ile ilgili güncel çalışmalar yapıldığı gibi yapılar, sismik tasarıma uygun olup olmadığı yönünde birçok testten geçiyor. Bu nedenle deprem riski olan ülkelerde evi satın alan kişiler, inşaat firmaları, yetkililer ve politikacılar tarafından Şili’de olduğu gibi bir ‘önlem kültürü’ oluşturulması gereklidir. Görüldüğü gibi sadece politika düzeyinde değil toplumun tüm kesiminin bu şartlara uyması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Maraş merkezli depremlerin Türkiye ve Suriye’de bir önlem kültürünün olmadığını ortaya çıkardığının altını çizen Deprem Uzmanı, “Yaşanan felaket altyapının, şehirlerin ve binaların yapılış şeklinin bir kez daha önemini ortaya koydu. Bu nedenle hükümet afete hazırlık ve afeti önlemenin en önemli olduğu bir ‘entegre afet risk yönetimi’ üzerinde rehberlik etmeli ve çalışmalıdır. Bahsettiğim entegre afet risk yönetimi, sivil toplum kuruluşlarının, eğitim gruplarının, üniversitelerin, özel sektörün ve kamu kuruluşlarının halka afet riskinin azaltılmasının bir öncelik olduğunu anlatmasıdır” diye belirtti.

Bir yanıt yazın